31 Mart 2014 Pazartesi

Taşlı Telefon Kılıfları Mı Sade Kılıflar Mı?

Başlık fazla uzun olmasın diye biraz sözcükten kıstım aslında. Çünkü kafamdaki başlık, “taşlı telefon kılıfları mı sade kılıflar mı daha kullanışlı?” şeklinde olacaktı. Fakat bu da derdini anlatıyor sanırım. Yani telefon kılıfı seçmeden önce rastladıysanız sayfaya, şanslısınız. Çünkü siz de “taşlı telefon kılıfları da neymiş, olur mu öyle şey”cilerdenseniz, birazdan fikrinizi değiştireceksiniz. Neyse gelelim konumuza.



Telefonda Kılıfa Ne Gerek Var?

Aman diyim, sakın öyle söylemeyin. Telefonlar eski telefonlar değil çünkü artık. Binlerce liraya telefonlar var. Gidip en pahalısını alın demiyorum tabi ama, güncellikten de kopmamak adına ortalama bir model ya da ortalamanın biraz üstünde bir model almanızı tavsiye ediyorum. E o kadar para verdikten sonra da kılıfsız dolaşılmaz onunla. Bir tarafı çizilir, ekranı çatlar, maazallah.



Kılıf Seçiminde Nelere Dikkat Etmeliyim?

Diye soruyorsanız da size şunu söyleyebilirim, elbisenizle uyumuna göre seçin. Önceden elbiseyle çantayı, çantayla da ayakkabıyı birbirine uydurmak yetiyordu kadınlara fakat şimdi bir de başımıza bu neredeyse cüzdan büyüklüğünde olan telefonlar çıktı. Cüzdanlarla birlikte kılıflar, kılıflarla birlikte de farklı modeller. Estetik açıdan en göze hitap edenleri de bana kalırsa taşlı telefon kılıfları. Durum böyle olunca her şeyi birbirine uydurmak gerek. Örneğin, siyah bir gece elbisesi mi giydiniz, ayakkabılarınız da siyah ve üzeri taşlı mı? E şimdi elinizdeki zarif cüzdanın içinden çıkacak olan telefon, hello kitty’li mi olsun? Ya da düz mü olsun? Bir iki taşla süslenmesin mi?


Bence süslensin. (: 

13 Mart 2014 Perşembe

Dünya Görünüşe Göre Hüküm Verir

Başlık biraz sert gibi sanki ama yanıltmasın, söz benim değil Goethe’nin sözü. Ve haksız da sayılmaz aslına bakarsanız. Dış görünüş, zaten adı üzerinde dışarıdan bize bakanlar tarafından görünendir. Dolayısıyla da bize dışarıdan bakanlar, ancak ve ancak görünüşümüzü ele alarak bizi değerlendirebilir ve hüküm verebilirler. Bunun önüne geçmeyi ummak, bana kalırsa fazla romantik bir tutum. Yani ne olursa olsun, özellikle de yaşadığımız çağda insanları bir çok şeye göre değerlendirme, yargılama ve hüküm verme özelliklerine sahibiz. Ne kadar önüne geçmek istesek de bunu tümüyle engelleyebileceğimizi sanmıyorum ben.



Mesela örnek vermek gerekirse, geçenlerde yakın bir arkadaşımın nişanına davet edildim. İster istemez bir heyecan aldı beni. Ne giyecektim? Nişanlık mı giysem, yoksa güne özel bir gece elbisesi mi açıkçası karar veremedim. Nişanlanacak olan arkadaşımdan daha çok heyecanlandım neredeyse çünkü kendi adıma hayattaki en büyük korkum yanlış anlaşılmak. Olmadığım biri gibi görünmek. İnsanların beni tanımadan üzerimde yanlış hükümler vermesi. Bunların hepsi, insanı strese sokuyor tabi şüphesiz. Ama sokağa çıkıp mağaza mağaza dolaşmaktansa, internette biraz gezinerek onlarca şık gece elbisesi ve abiye modelleri bulabilirsiniz.




Bilgisayar başında geçireceğiniz zamanı önemsemeyin. Şahsen konu doğru tanınmak ise, ben önemsemiyorum örneğin. En doğrusunu bulana kadar, sizi en iyi yansıtan elbiseyi bulana kadar arayın. Arayın ki elbise size oturmasın, siz elbiseye oturun.